Akciğer hastalıkları akciğer kanserine neden olur mu?

Prof. Dr. Sedat Ziyade, “Daha evvel akciğerden hastalık geçiren ve akciğerde nedbe dokusu büyüyen bireylerde akciğer kanseri tehlikeyi çoğalmaktadır” diyerek konuşmasına şöyle devam etti:

“Asbestos ’ ’sınan tozlarla uğraşan işlerde çalışan bireyler ile muhtelif kimyevi maddelerle alakalı işlerde çalışanların yanı gizeme ailede akciğer kanseri olan şahısların akciğer kanserine tutulma tehlikeyi yüksektir.”

Akciğer kanseri kansere bağlı vefatlarda birinci sırada yer alıyor

Prof. Dr. Sedat Ziyade, “Akciğer kanseri, yapısal olarak sıradan akciğer dokusundan olan hücrelerin gereksinim ve hakimiyet dışı artarak akciğer içinde bir kitle ur oluşturmasıdır. Akciğer kanseri hem bayan hem de erkeklerde kansere bağlı vefatlarda birinci sırada yer almaktadır. Kanıtlanmış en ehemmiyetli ve tek tehlike etkeni sigaradır, uzun zaman sigara içenlerin takribî yüzde 15 ’inde akciğer kanseri büyür. Akciğer kanseri hastalarının takribî yüzde 90 ’ı sigara kullanmaktadır. Akciğer kanseri görülme tehlikeyi sigara kullananlarda 24-36 kat daha fazladır” dedi.

Akciğer Kanserinin Görülme Sıklığı Yaşla Beraber Çoğalıyor

“Akciğer kanserinin görülme sıklığı yaşla beraber çoğalır” diyen Prof. Dr. Sedat Ziyade, “Hastaların çoğu 50-70 yaş grubundadır. Vasati tanı yaşı ise 60 etrafındadır. Ancak yüzde 3 ’ü 40 yaşın altındaki genç hastalardır. Türkiye ’deki olguların yaş ortalaması 58,4 ’cins. Hastalık, erkeklerde daha sık görülür. Avrupa Birliği ülkelerinde erkeklerdeki kanserlerin %21 ’i, bayanlardaki kanserlerin %5 ’i akciğer kanseridir. Bayan ve erkek oranları arasındaki bu fark, sigara alışkanlıklarındaki farktan kaynaklanmaktadır. Akciğer kanseri erkeklerde vefata yol açan birinci sıradaki kanserdir. Bayanlarda da son senelerde meme kanserini geçerek birinci sıraya yerleşmiştir” söylemesini yaptı.

Ses Kısıklığına Dikkat!

Ses kısıklığının altında uyuyan sebebin de akciğer kanseri olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Sedat Ziyade, “Hastalık oldukça ileri evrelere gelene kadar ehemmiyetli şikayete yol açmayabilir. Akciğer kanserinin ne zaman ve ne biçimde bulgu vereceği, ilk oluştuğu bölgeye göre ve bireyden bireye değişebilir. Şayet kanser, ana hava yollarında değil de akciğerin daha derin bölgelerinde bulunuyorsa, çok büyük ebatlara erişmeden hiçbir bulgu vermeyebilir. Bulgu verdiğinde de sıklıkla son düzeydir. En sık görülen bulguları ise uzun zaman devam eden öksürük, soluk darlığı, kanlı balgam, ses kısıklığı, hırıltılı solunum, yutma eforluğu, kilo kaybı, iştahsızlık veya halsizlik, yineleyen bronşit ve akciğer enfeksiyonları, göğüs, omuz, kol ve sırt sızısı, yüzde ve boyunda şişliktir” diye konuştu.

Akciğer kanseri tanısı alan her 5 hastadan ancak 1 ’inin operasyon talihi bulunuyor

Prof. Dr. Sedat Ziyade, “Rehabilitasyon hastalığın düzeyine göre değişmektedir. Akciğer kanserinin tipi ve düzeyine göre cerrahi, kemoterapi ilaçla rehabilitasyon, radyoterapi ışın rehabilitasyonu alternatiflerinin kimileri ya da hepsi hastanın ve hastalığın özelliğine göre değişik sıralamalarla uygulanmaktadır. Hastalığın erken safhalarında safha I ve II, bazı safha III hastalar operasyonla urlu doku, çevreden bir ölçü sağlam doku çıkarılarak, bazen tüm bir akciğer lobu alınarak arınılabilir. Genel olarak operasyonla tamamen çıkarıldığı ve etrafta hiç hastalık kalmadığı gidişatlarda başka rehabilitasyona gerek yoktur. Operasyon sonrası çıkan patoloji neticesine göre kemoterapi veya radyoterapi zorunlu olabilir. Akciğer kanseri tanısı alan her beş hastadan ancak birinin operasyon talihi bulunmaktadır. Genellikle ileri aşamada hastalık teşhis edilmektedir. Bu surattan check-up programları bu hastalığın erken teşhisi için ehemmiyet talep etmektedir” dedi ve konuşmasını şu laflarla bitirdi:

“Kanser rehabilitasyonunda emel hastalığı muhtemelse yok etmek, değilse sınırlamak, sağ kalımı uzatmak ve hastanın hayat niteliğini çoğaldırmaktır. Akciğer kanserinin en iyi biçimde rehabilitasyon edilebilmesi için multidisipliner yaklaşım çok ehemmiyetlidir.”